Köz Kanat Restaurant, Kartal - İstanbul

Köz Kanat Restoranı, muhtemelen Kartal sahilden geçen herkesin gözüne çarpan bir restorandır. Yıllardır burada, Atalar sahilde hizmet veriyorlar. Hatta yerel radyolarda reklamlarını bile duyabilirsiniz. 1999 yılından beri radyolarda reklamları çalıyor. Keza, ben de yıllardır önünden geçiyorum ama, hiç içeri girip yemek yemek kısmet olmamıştı. Gidip sofrasına oturduğumda ise, neden daha önce gelmedim diye kendime sordum.

Restoran kapısından girene kadar çok farklı bir algı yaratıyor. Sanki arabasız gidilemeyen, gidildiğinde çok basit bir yemeğe abartılı bir hesap gelecekmiş gibi bir algı oluşturuyor insanda. En azından bende öyle bir algı bırakmıştı, dış görünüşüne göre yargılamamak lazımmış. İçeri girer girmez, bende bıraktığı ilk imaj, burasının yıllardır hizmet veren bir aile restoranı olduğuydu. Ben aile restoranından çok bir meyhane tarzı bir mekan bekliyordum. Bu arada ben haftaiçi bir gün gittim, bu yüzden hiç kalabalık değildi. Haftasonu olunca durumlar ve yorumlar değişir mi bilemiyorum.

İçeri girdiğimizde ben, normalde ailelerin oturduğu ve daha sessiz sakin olan aile bölümüne geçmeyi tercih ettim. Aileler için böyle bir bölüm ayrılmış olması çok çok düşünceli bir hareket bence. Kapak fotoğrafında sol bölümde bulunan masaya oturduk. Masaya oturur oturmaz, sıcak ekmek ve peynir bizi karşıladı. Önemli bir noktayı belirtmek istiyorum. Masadan bir müşteri kalktığı zaman, masa silinerek temizlenmiyor, yeni bir beyaz masa örtüsü tekrar koyuluyor. Bu dikkatimi çekti çünkü koydukları masa örtüsü tertemiz ve ütülü duruyordu. Böyle şeylere dikkat eden restoranlar kalmadı denebilir.

Ayrıca, ortam gayet sevdikleriniz ile sohbet edebileceğiniz, kişi başı 2 kadeh ile sınırlı alkol alımı ile konforlu bir yer. Açıkçası, kişi başı 2 kadeh olayını da bence iyi yapmışlar. Servis için gelen garsonlar, çok çok ilgili oluyorlar. İlk defa gittiğimiz için ne söyleyeceğimizi başta bilemedik, garson arkadaşlar bize hem menü tanıtımı, hem restoranın tanıtımı konusunda çok ilgili davrandılar. Hatta şöyle söyleyeyim, masaya büyük su geldi, benim bardağım hiç boş kalmadı. Ne zaman suyu içsem, garsonlar geçerken bir şekilde o bardağı doldurdular. Bir garsondan bir şey rica etmek için hiç elimi kolumu sallamam gerekmedi, direk göz kontağı kurmam yeterli oldu.

Köz Kanat

Köz Kanat Restoranın en meşhur öğünü, tabii ki de köz kanat. Ben normalde çok kanat sevmediğim için, fotoğraftan da belli olacağı gibi bu sipariş bana gelmedi. Fakat ben de tadına baktım. Soslu olarak gelen bu kanatları gerçekten güzel pişiriyorlar. Yanında bu sosa bastırılıp getirilen bir parça ekmek ve pişmiş domates ile biber de var. Sosu çok çok hafif acı ama yine de acı denir.

Açıkçası köz kanat benim için çok çok doyurucu bir tabak değil, doğruları söylemek gerekiyor, fakat yanında gelen salata, sürekli taze ve sıcak gelen ekmek bu tabağı kurtarıyor diye düşünüyorum. Bu arada normal bir tabağa göre daha hızlı masaya geldiğini de söylemek gerekiyor.

Urfa ve Adana Kebap

Aslında ikisini de ayrı ayrı değerlendirilmesi gereken şeyler olduğunu düşünüyorum. Çünkü normalde yapılış tarzı ve içerikleri farklı olabiliyor. Fakat burada garson arkadaşlardan öğrendiğime göre sadece içerisinde acı olarak farkettiklerini söyledi. Bu yüzden ikisini bir değerlendirebilirim diye düşünüyorum. Benim siparişim bıçak kıymasından yapılma bir urfa kebaptı. Gerçekten bıçak kıymasından olduğu direk dokusundan belli oluyor. Yanında pide ekmeği ile gelen bu kebap, gerçekten doyurucu ve lezzetli. Çok baharatlı değil, normal bir porsiyondan belki bir tık büyük, ama 1.5 porsiyondan da bir tık küçük gibi. Yanında gelen domates ve biber gerçekten pişmiş. Özellikle biberin bir yeri pişmemiş olunca düzgün soyulmuyor, benim çok takıldığım olaylardan bir tanesidir, burada öyle bir sorun ile karşılaşmadım.

Aperatif olarak Çiğköfte

Biz aperatif olarak gelsin diye çiğköfte söyledik. Bu çiğköfte yemekten önce geliyor, yanında bol marul ve limon ile geldiğini söyleyebilirim. Dalgınlığıma geldiği için fotoğraf çekemedim, o yüzden gerçekten çok üzgünüm küçük fotoğraflar paylaşabildiğim için. Fakat gelen çiğköfte ile servis edilen marullara alttaki fotoğraftan bakabilirsiniz.

Özellikle böyle durumlarda dikkat ettiğim şey, gelen sebzelerin seçimi olur. Aralarında bozuk, bayat veya yıkanmamış marul yoktu. Bu konulara çok dikkat ediyorum çünkü dışarıda yediğiniz marul ve diğer sebzeler, salata malzemeleri özenle seçilmemiş - yıkanmamış olabiliyor. Burada öyle bir durum söz konusu değildi, gayet temiz ve taze şekilde geldiler.

Marullar hakkında konuşmayı bitirdiğimize göre artık çiğköftesine geçebilirim. Gelen çiğköfteler normalde dışarıdan sipariş edeceğiniz çiğköftelere göre, malzemeleri daha özenle seçilmiş ve farklı bir tarif ile yapılmış gibi. Binbir çeşit çiğköfte yapım tarifi var tabii, ama malzemelerinin kaliteli olduğunu anlamak için profesör olamaya gerek yok. Standart bir çiğköfteden daha lezzetli, dokusu ve rengi de ona göre. Rengi daha kaliteli çiğköfte yapan yerlerde görebileceğiniz gibi daha koyu bir renkte. 

Salata ve diğer

Salatalarda tıpkı marulda olduğu gibi, malzemelerini incelemekte fayda görüyorum. Domatesin sapının kesilirken düzgün ayıklanmaması, kalitesiz veya çürümüş malzemelerden salata yapılması konusunda çok hassasım. Kendim yaparken özellikle bunlara çok çok dikkat ediyorum, gittiğim yerlerde gelen salataya da bu yüzden önem veriyorum. Salata, bir restoranın, bir yemek üzerinde gösterdiği işçiliğin kalitesini öğrenmek için en iyi araç. Arasında kalitesiz veya düzgün kesilmemiş malzeme olduğunda net olarak bununla çok uğraşılmadığını anlayabilirsiniz. Domatesin sapını (sap derken bu arada sapın domates içindeki devamı olan kısımdan bahsediyorum.) kimse yemez, fakat keserken dikkat etmeden bunu koyuyorlarsa, masaya göndereceği tabağa o kadar da özenmiyorlar demektir.

Fakat bunca titizliğe rağmen ben, köz kanatın salatasını gayet beğendim. Masaya gelen yemeklerin kalitesi gibi, salata da gerçekten özenilmiş bir şekilde geliyor. Yukarıda anlattığım olumsuzlukların hiçbirini bu salatada görmedim.

Genel Değerlendirme

Köz Kanat Restaurant, içeri adım attığınız ilk andan itibaren size oturmuş bir restoran imajını yaratıyor. Gerçekten ilgili ve güler yüzlü garsonları, tertemiz masa örtüleri ile beklentinin üstünde bir hizmet veriyor. Kaliteli yemekleri ve sessiz sakin aile ortamı, arkadaşlarınız ve eşiniz dostunuz ile gidebileceğiniz bir atmosfer sunuyor. Ben gerçekten gittiğim yerden memnun kaldım.

Diğer değinmemiz gereken bir konu, tabii ki ödediğimiz hesap. Ben cidden çok daha farklı bir hesap gelecek diye bekliyordum. Sokak aralarında, kafe tarzı yerlerde hazırlanan, düşük kalite ve neredeyse her şeyi dondurulmuş gıdadan oluşan yerlerde ödediğimiz hesap, buradakinden fazla. Burada yediğimiz yemek kuver ücreti dahil daha uyguna geliyor. Daha fazla bahsetmeyeceğim ki zam yapmasınlar.

Köz Kanat Restoran, bunların dışında toplu ulaşıma bir tık uzak kalan bir yerde, yani arabanız olmadan rahat rahat bir akşam yemeği yemeniz veya dönmeniz çok mümkün olmayabilir. Arabanız varsa otopark olarak sorun yaşayacağınızı düşünmüyorum ama. Diğer bir yandan, hizmet kalitesi gerçekten iyi olsa bile, 1999'dan beri atmosferi hiç güncellenmemiş gibi duruyor. Bu tabii kötü bir şey değil, özellikle benim gibi nostalji yerler seven birisi için güzel bir şey. Zaten farklı bir dekor, atmosfer olsa, konsept bir tasarım restoran olsa daha farklı bir hesap gelirdi ve yemeklerin kalitesine bu kadar özen gösterilmezdi diye düşünüyorum.

Özetlemek gerekirse, Köz Kanat Restoran, 2000'lerin özlediğimiz atmosferi ve hiç değişmeyen hizmet kalitesi ile oturmuş bir işletme. Kendine has güzel detayları bu işletmeyi güzel yapıyor. İnternette yorumlarına baktığınız zaman, kafanız biraz karışabilir. Fakat ben çok yoğun olmadıklarını düşündüğüm bir zamanda, özel bir gün için burayı seçtim. Seçtiğime de pişman olmadım. Umarım hiç değişmeden hizmet vermeye devam ederler.