Bursa İskenderi ile meşhur olmuş, önemli lezzetlere ev sahipliği yapan bir ilimiz. Sırf bu lezzetleri tatmak için, İstanbul'dan sabah gelip, tahinli pide ile kahvaltı yapıp tek tek gidilmesi gereken yerlere uğradık. Bunlardan en sonuncusu ise herkes tarafından önerilen Bursa Kebapçısı. Sadece iskender ve pideli köfte kısıtlı ana yemek menüsü olmasına rağmen bir çoğu kişinin uğrak noktası olmuş Bursa Kebapçısı gün sonunda uğradığımız en son yer oldu.
Girdiğiniz zaman gerçekten anılarla dolu bir yer olduğunu görebilirsiniz. Ufak tefek restorasyonlar dışında 1960 yılında nasıl kurulduysa aynı yapıyı korumaya çalışmışlar. Yanlış bilmiyorsam buranın kurucusu ve şuan restoranı işleten 2 kardeş (veya kuzen olabilirler, gerçekten net bilmiyorum, yanlış bir bilgi verdiysem kusura bakmayın) dedesi Hüseyin Kural. 1960 yılında bu restoranı o kurmuş. Sonra oğlu Sedat Kural'a kalmış. Sonrasında yanlış görmediysem 2 kardeş (veya kuzen) Koray Kural ve Hüseyin Kural'a kalmış. Geldiğimizde bizi karşıladılar. Genel olarak hep ayakta veya kasanın başında oluyorlar. Dedelerinin işletmesine sahip çıkıyor olmaları çok güzel, fakat benim gördüğüm kadarıyla müşteri mutlaka memnun ayrılmalı gibi bir anlayışları yok. Biraz dikkat ettiğinizde farkedebiliyorsunuz.
Bursa İskenderi
Buradaki iskender gerçekten beklediğimden farklı, onu kabul etmeliyim. Normal bir yerde yiyeceğiniz iskenderin döneri ince kesilirse güzel olur. Bunun sebebi et dönerin kıymadan yapılmasıdır. Fakat burada normalin aksine ve çok daha kaliteli şekilde eti kıyma yapmadan dönere takmışlar. Hatta iskenderin üzerine bir iki parça da löp et bırakıyorlar. Bu benim çok hoşuma gitti. Özellikle tereyağ ile beraber çok yumuşak ve lezzetli bir döner olmuş. Gelen tabak aynı şu şekildeydi:
İskenderin kalın şekilde kesilmesi ve bol tereyağ ile servis edilmesi gerçekten güzel. Menüde çok seçenek olmadığı için tabaklar hızlı şekilde masaya geliyor. Gelen tabaklar sıcak şekilde geliyor. İskenderin altındaki pide özel bir pide değil. Çok büyük ihtimalle kendileri yapıyorlar diye tahmin ediyorum. Fakat çok özel bir pide değildi. İskender'in sosu farkedilecek derecede az, o şekilde servis ediyorlar. Yani miras kalan tarif bu şekilde diye düşünüyorum. Ben şahsen bol soslu tercih ederdim, lakin bol soslu olduğunda etin tadını bastıracağını düşünüyorum.
Yine de gelen tabak gerçekten güzel. Lezzetli bir yemek yiyorsunuz.Etin yumuşaklığı, baharatlar ve o denge çok iyi kurulmuş. Dedim ya, ben normalde bol soslu tercih ederdim ama onu düşünüp ona göre ayarlamışlar.
İskenderin yanında Şıra
İskenderin yanına genelde ben ayran tercih ediyorum. Yoğurt pek sevmediğim için ayran güzel oluyor. Fakat burada ayran istediğimde bana şıra önerdiler. Kendi özel yapım şıralarından ikram etmek istediler. Ben de kırmadım, ayran yerine şırayı sipariş ettim. Gelen bardak aynen şu şekilde;
Normalde şıra hiç içmeyenler için şöyle tarif edebilirim; üzüm ve elma suyuna benzer bir yapısı var. Fazla tatlı hatta bazı şıralar. Bu şıra o şekilde tatlı bir şıra değildi. Yani yine tabii içindeki fruktozdan ötürü tatlı ama öyle yemeğin yanında bayacak kadar şekerli değildi. Ben gayet memnun kaldım şıradan. Ama tercih açısından tekrar gitsem ayran içerim, yemek dengesinden ötürü ayran daha çok tercih edebileceğim bir şey. Yanında yoğurt yemediğimden kaynaklı olarak, kişisel zevklere bir şey diyemem.
Genel Değerlendirmem
Bursa'ya özellikle uzaktan gelecek kişiler için kesinlikle buraya uğrayın diyebilecek bir yer mi? Belki evet, yani denk gelirse uğrayın tabii. Fakat taaa uzaklardan kalkıp ben Bursa İskenderi yiyeceğim diye yollara düşmeyin. Bu sadece farklı bir iskender. Evet kaliteli ve o kaliteyi hissettiriyor, ama kalkıp buraya sırf bu sebepten ötürü gelmenizi sağlayacak kadar değil. Belki uzun yolda gidiyorsanız, rahat bir yolculuk sırasında uğranabilir. Ama dediğim gibi özel olarak kalkıp bir yerlerden gelecek kadar değil. En azından benim için öyle.
Biz tabii ki Bursa'ya sırf bu iskender için gelmedik, farklı farklı lezzetleri tatmak için de geldik. Özellikle tahinli pide benim denemek istediğim bir şeydi. Günü Bursa iskenderi ile kapatmak çok güzel oldu tabii. Fakat beklentiyi yüksek tuttuğumuza inanıyorum, öyle anlatıldığı kadar özel gelmedi. Yine de işletmecileri tebrik etmek istiyorum, dedelerinin mirasına sahip çıkmaları ve ilk gün olduğu gibi iskender yapmaları bence tarihi bir miras. Umarım bir gün tekrar yolumuz düşer, tekrar uğramayı çok isterim.