L'Olivetto Restoran Ataşehir'in üst kısımlarında kalan, Metropol AVM'ye çok yakın, gayet nezih bir restoran. Eğer özel bir konumda oturmak istiyorsanız veya özel bir gün için gidecekseniz mutlaka bir gün öncesinden rezervasyon yaptırmanızı öneririm. Genelde aynı gün için aradığınızda sigara içilmeyen kısımlarda yer olmuyor, bahçede olan kısmında da aslında çok güzel olmasına rağmen kış aylarında biraz soğuk olabiliyor. Isıtıcı açıyorlar ama ben ilerleyen kış aylarında fayda edeceğini düşünmüyorum.
Restoran benim gördüğüm kadarıyla 3 kısımdan oluşuyor. Bahçe kısmında üstü kapalı ve açık olmak üzere 2 alan var. Eğer 2 kişi gidiyorsanız sizi üstü kapalı alan sizin için daha ideal olduğunu söylediler. İçeride de sigara içilmeyen bir alan var fakat burası çok kısa sürede doluyor ve bize yer olmadığını söylediler. Güzel bir akşam için biz de üstü kapalı bahçe kısmını seçtik. Kapıda rezervasyon için hemen bizi yönlendirdiler. Alan uzaktan şu şekilde gözüküyor;
Oturur oturmaz servisleriniz açılıyor, masanıza menü bırakılıyor. İçecek ve alkol menüsü ayrı şekilde bırakılıyor. Menüyü ayrıca internet sitelerinden de bakıp içeriklerini görebilirsiniz. Bu tarz menünün açık şekilde internette olması ve güncel olması önceden karar vermek için muazzam önemli oluyor. Özellikle iki restoran arasında kaldığımızda menülerine açıp bakarak karar vermek çok daha mantıklı seçim yapmamızı sağlıyor. Burası bir İtalyan restoranı olduğu için ben özellikle tercih ettim.
Aperatifler
Masamıza gelen servis ile beraber hızlıca bir kaç aperatif geldi. Çok abartılacak şeyler gelmiyor elbette, fakat daha masaya ilk konulan aperatiflerin kalitesinden buradaki her şeyin elle yapıldığını, kaliteli malzemelerden yapıldığını anlayabiliyorsunuz. Masaya bir ekmek sepeti ve yanında közlenmiş biber & zeytin geliyor. Gelen bu şeyler çok önemli gözükmese de ekmeklerin restoranda yapılması inanılmaz taze olmasını sağlamış. Biberlerin de günlük kendilerinin közleyip yaptıklarını düşünüyorum. Masaya gelen aperatifler şu şekilde;


Ekmeklerden bir tanesi pizza hamuru gibi bir hamurdan yapılmıştı, üzerinde biberiye ve pomodorini olduğunu düşündüğüm minik domateslerden vardı. Biraz abartıyorum gibi gelebilir ama ben bu ekmeğe bayıldım. Yanında verdikleri grisini de gayet taze ve günlük yapıldığı belliydi. Diğer ekmekler o kadar özel gelmese de; ben bu ekmeğe bayıldım. Tarifini alıp evde yapmalık. Zeytinyağlı bir pizza hamuru gibiydi, yine zeytin ile gelen zeytinyağına bandırarak yemenizi öneririm.
Başlangıç Olarak: Kalamar Tava
Benim en çok sevdiğim sıcak başlangıçarın arasında açık ara farkla Kalamar Tava yer alıyor. Özellikle gittiğim her yerde yediğim için, bir önceki yediklerimle çok daha net karşılaştırma yapabiliyorum. Kalamar tava burada altında Fırınlanmış Karidesli Mücver ve Tartar sosu ile beraber geldi. Gelen tabaklar aynı şu şekilde gözüküyordu;
Her şeyin olduğu gibi kalamarın da malzeme kalitesi gayet iyi. Özellikle dış kaplamasında bulunan farklı dokularda çıtır çıtır malzemeleri gayet beğendim. Düz galeta ununa batırıp kızarmak yerine önce galetayı yapıp, sonrasında galetayı ezerek una çevirmişler gibi bir dokusu vardı. Altındaki mücver gayet lezzetliydi ki ben normalde hiç sevmem. Buna rağmen yedim, yalnız karidesli olduğunu menüden sonradan gördüm. Söylemeseler hiç farketmezdim. Normalde karidesin de kendisini belli etme gibi bir huyu yok ama, yine de ben baya dikkat etmeme rağmen farketmedim. Mücver normalde yediğim diğer mücverlere göre biraz daha ıslaktı. Bunun sebebinin üstünde duran karideslerden ötürü olduğunu düşünüyorum. Yanında gelen tartar sosu da gayet güzeldi.
Tartar sosu normalde kötü yapılırsa ekşi olabilir, içindeki malzemeleri tutturamazsanız gerçekten kötü oluyor. Özellikle mayonezden nefret ettiğim için ben hiç sevmiyorum, yoğurtla yapılan versiyonunu tercih ediyorum. Buradaki tartar sosu gayet lezzetli, taze malzemelerden yapılmış ve yanına geldiği kalamar ile birebir uyum içerisindeydi. İçindeki malzemelerin oranını gayet iyi ayarlamışlar. Ilık geldiği için de ben buzluktan çıkartılıp masamıza koyulduğunu düşünmüyorum. Genelde çünkü öyle oluyor, en son dolaptan çıkartılıp bir küçük kaseye konulup gönderiliyor. Fakat burada sanki az önce yapılmış gibi bir lezzeti vardı. Bu arada net bir şekilde mayonezden mi yoksa yoğurttan mı yapıldığını hatırlamıyorum. Süzme yoğurttan yapılmıştır diye düşünüyordum ama ılık gelmesi biraz kafamı karıştırdı.
Bistecca Pizza
Benim İtalyan Mutfağında en sevdiğim yemek açık ara pizzadır. Hatta direkt tüm mutfaklarda en sevdiğim yemek olabilir, hayatta en çok yediğim ve en bana hitap eden yemek pizza olabilir. O yüzden mümkün olduğu kadar çok tercih ettiğim için, pizza konusunda kendime baya güveniyorum. Tabii ki benim yemek tarzımda bu ülkenin her insanında var olan et olmadan doymuyorum hissiyatı olduğu için kendime içinde et olan bir pizza söylemeyi tercih ettim. Bistecca Pizza ilgilimi baya çektiği için bunu söyledim. Masaya gelen pizza şu şekildeydi;
Pizza için size öncelikle soruyorlar ince hamur mu yoksa kalın hamur mu tercih edersiniz diye. Ben normalde çok çok ince sevmiyorum, çünkü bazı yerler inceliği abartıyor, lavaşın üstüne bir sos ile beraber getirmeye kalkanlar oluyor. Bazı yerler de kalın yapmayı abartıp ekmeğin üzerine sürülmüş salça sosu gibi bir şey getiriyor bu yüzden öncesinde ince pizzanın çok mu ince olduğunu sordum. Bana incenin çok ince olmadığını söylediler. Çok daha hamur yemek istemediğim için ince hamurlu Bistecca pizza söyledim. Başlangıç olarak gelen kalamar'dan hemen sonra masamıza geldi. Ben kesinlikle hiçbir parçasının hazır olarak alındığını düşünmüyorum. Hamurundan tutun etine kadar her şeyi özenle hazırlanmıştı. Özellikle etinin ince dilimler halinde bir ızgarada kızartıldığını düşünüyorum. Çünkü üzerinde ızgaranın izleri vardı. Lezzet olarak diğer masaya gelenlerden hiçbir farkı yoktu yine aynı özeni ve malzeme kalitesini hissettim. Sadece sanırım şeyi söyleyebilirim; domates salça sosu çok azıcık ekşi geldi. Eminim ki bunu da kendileri yaptıkları için bu şekilde gelmiştir. Gerçekten tam aradığım kalınlıkta ve lezzette geldi. Tek önerim üzerindeki parmesanı birazcık azaltma olabilir. Lezzetinde bir sorun yok ama sürekli parmesan tadı almak bu pizzanın diğer lezzetlerini bastırdığını düşünüyorum.
Pizza bu arada başlangıçtan sonra birazcık fazla gelebilir. Ben normalde çok yiyen bir insan olmama rağmen bana fazla geldi. Lezzet olarak birbirine uymayan hiçbir parçası yoktu.
Agnotolitti Di Pasta Al Farmaggio
Bunun içi dolgulu olduğu için ve beş peynirli olduğu için tercih ettik. Domates sosunun içerisinde yine minik bir sarıkırmızı cherry domatesler ile beraber geldi. Yalnız bu makarnada eleştirmek istediğim birkaç şey var. Normalde tamamen makarnayı elle yapmamış olsalar çok daha sert eleştirebilirdim. Peyniri gayet iyiydi. Fakat makarna hamurunu nasıl ayarlamışlarsa, iki kat olan yerleri çok daha sert, tek kat olan mantı gibi olan kısımları çok inceydi. Masaya gelen tabak aynı şu şekilde duruyordu;
İç dolgusu gayet güzeldi. Yanına ekledikleri her şey makarnaya lezzet katmıştı. Fakat ben yine de bir şeyi belirtmek istiyorum. Her yemeği belirli bir prosedüre uydurup yapabilirsiniz. Yani her şeyin bir tarifi vardır ve o tarifi kusursuz uygularsanız sonucunda kusursuz bir yemek elde edersiniz. Fakat bu iş bir İtalyanlarda bir de Türklerde böyle değil. Bizim bazı geleneksel yemeklerimiz de aynı İtalyanların bu makarnadasında olduğu gibi, birazcık sevginizi katmanız gerekiyor. Yani belirli bir prosedür de hızlı hızlı yapıp geçerseniz gerçekten güzel olmuyor. Bizim mantımız da aynı şekilde, İtalyanların makarnası da aynı şekilde. Aslında ben fark ettim, tüm yemekleri belirli bir tarih ve prosedüre uygun şekilde yapılmış. Yani ben yarın da gitsem sonraki gün de gitsem her zaman aynı yemeği aynı kalitede bulabilirim. Bu çoğu restoran için çok güzel bir şey. Fakat bunu çok sıkı uyguladığınızda, bu şekilde sonuç verebiliyor. Malzeme kalitesi olarak mükemmel. Ama bu makarnayı bir robot gibi yaptıkları için, ben çok beğenmedim. Dediğim gibi emekleri olduğuna ve gerçekten çok özenerek yaptıklarına eminim. Ama gidipte, i̇talya'nın ara sokaklarında bir restoranda bunu yerseniz bu şekilde olmayacağına eminim. Hele İtalyanların en ufak barda bile pizza yapmaları, her restoranda istisnasız taş fırınlarının olması, gittiğiniz her yerde çok kolay şekilde makarna ve pizza bulabildiğiniz için, bu kadar emin konuşuyorum.
Asla ama asla lezzetsiz diyemem. Sadece birazcık daha sevgi istiyor diyebilirim. Çünkü elle yapsalar bu şekilde her yeri aynı kalınlıkta olmayacaktı. Aynı kalınlıkta olmadığı iki kat olan yerleri daha sert tek kat olan yerleri daha yumuşak olmayacaktı. Bazen yemeğe sevgi katmak gerçekten içi boş bir laf değil. Tekrar söylüyorum malzeme olarak çok iyiydi fakat ben bu yönden eksik buldum.
Genel Değerlendirmem
Genel olarak gerçekten beğendim. Tekrar gider miyim bilmiyorum, fakat insanları yönlendiririm. Memnun kaldım, fakat üzülerek söylüyorum ki İtalyan restoranı arayan birisini yönlendirmem. İtalya'da gidip yemeyen birisi için etkileyici olabilir, fakat inanın İtalyanlar daha samimi bir yemek kültürüne sahip. Burası biraz daha üst düzey yapmaya çalıştığı için bu samimiyeti yakalayamayacaklarını düşünüyorum. Restoran olarak gayet iyi fakat İtalyan restoranı olarak ben bu yönden eksik buldum. Fakat şunu net bir şekilde söyleyebilirim; a'dan Z'ye yediğiniz her şeyin malzeme kalitesi olabilecek en üst düzeyde. Hatta benim İstanbul'da yediğim bu kadar kaliteli malzeme kullanan çok nadir bir elin parmağını geçmeyecek kadar restoran var. En lüks restoranlarda bile bu kadar kaliteli ve taze bir yemeğe denk gelmedim. Her şeyde kaliteyi bu kadar dikkat etmeleri çok hoşuma gitti. Hatta çok saçma gelebilir, fakat bir islak mendile bile bu kadar özen gösterebilmeleri çok hoşuma gitti. İslak mendilleri yeşil çay kokuyordu. Gerçekten ıslak mendilden nefret eden birisiyim. Yemekten sonra mutlaka eller sabunla yıkanmalı. Fakat buranın ıslak mendili daha çok bir ıslak havlu gibiydi. Buram buram yeşil çay kokuyordu. Dışarıda bulsak koli ile alabileceğim bir şey. Fotoğrafını sizin için çektim;


Bu kadar özen göstermeleri ve her şeyin son derece kaliteli olması çok hoşuma gitti. Sadece dediğim gibi kaliteyi yakalamak için fazla uğraştıklarını ve işin gerçekten önemli olan kısmını unuttuklarını düşünüyorum. Bu da yaptığın işi severek yapmak ve yemeğe aynı sevgiyi katmak. Pizzada da bu vardı, ama makarna kadar kendini belli etmiyordu. İtalyanların imza yemeği olan makarnayı bu şekilde yapmaları beni üzdü. Seneler önce İtalya'ya gittiğimde yediğim makarnayı burada da yemeyi ummuştum. Pizza olarak aynı şekilde bekliyordum. İtalyan restoranı olmasa bu kadar eleştirceğimi düşünmüyordum. Fakat İtalyan restoranı kategorisindeyseniz bunların çok daha yaklaşmasını bekliyordum. Herhangi bir yere gidip kaliteli bir pizza yiyecek olsam, neredeyse aynı şeyle karşılaşırdım diye düşünüyorum. Fakat İtalya'nın bir köyünde çok alakasız bir barda (evet bir bar, ama taş fırınları vardı ve pizza yapıyorlardı) yediğim pizzayı hatırlatmadı.
Belki alakasız gözükebilir yemekle alakası yok, fakat garsonların çalışma düzeni ve bahçenin düzeni gereği, yemek yemeye gelen müşterilere çok yakın durması, bir restoranda bence olmaması gereken bir şey. Bahçe planlamasını yaparken, bunu düşünmediklerini düşünüyorum. Kesinlikle rahatsız edici bir şey duymadık, garsonların bizi rahatsız edecek hiçbir hareketleri olmadı. Fakat onların da çalışma düzeni gereği birbirleriyle konuşması bazen de hızlı hareket etmek için sesli şekilde konuşmaları gerekiyor. Bunu herkese hızlı şekilde yemek yetiştirebilmek ve herkesin memnun olduğundan emin olmak için yapıyorlar. Bu yüzden masaların başında mutlaka bir garson olması gerekiyor. Fakat masalara bakan garsonun, masadaki konuşmaları duymayacak, kendi aralarında konuşmalarının da masadan duyulmayacak bir pozisyonda olması gerektiğini düşünüyorum. Dediğim gibi birazcık kibirli bir yorum gibi durabilir. Fakat bu seviyedeki restoranların buna çok önem vermesi gerektiğini düşünüyorum. Bahçe bölümünde bizim oturduğumuz yerde, insanların birbirine bu kadar yakın olmaması bence çok daha iyi olurdu. Masaların da birbirine bu kadar yakın olmaması gerektiğini düşünüyorum. Yine de bunu bir eleştiri değil, bir yorum olarak alacaklarını düşünüyorum.
Biz genel olarak hizmetlerden çok memnun kaldık. Özel bir akşam için mutlaka tercih edebileceğimiz restoranlar arasında. Kışın birazcık soğuk olacağını düşünüyorum, ama kaliteli vakit geçirmek için bence muazzam bir yer.