Ouzo Roof Restaurant, özel bir akşam yemeği için tercih edilebilecek, Kalamış'ın en gözde mekanlarından birisi. Daha önce Mehmet Yalçınkaya'nın şefliğini yaptığı restoran, şuan için Şef Uğur Alparslan ile çalışıyor. Mükemmel manzarası ve eşsiz lezzetleri ile bu "fine dining" restoranı gerçekten kendinizi özel hissetmenizi sağlıyor. Ben burayı özel bir günüm için tercih ettim, yaklaşık 1 hafta öncesinden rezervasyonumu yaptım. Normalde ufak bir sahnesi de var, cumartesi günleri etkinlikler olunca kalabalık oluyor. Fakat ben pazar akşamını tercih ettim, çünkü özel bir akşam için sessiz sakin bir ortama ihtiyacım vardı.
Burası, tam sahilde olduğu için Kalamış Marina'nın özel manzarası eşliğinde yemeğinizi yiyorsunuz. Wyndham Grand Kalamış Hotel'in en üst katında yer alan bu restorana direk otelden giriş yapıyorsunuz. En üst kata asansör ile geldikten sonra rezervasyonunuz doğrulanıyor ve masanıza davet ediliyorsunuz. Burada alan, 2 bölüme ayrılmış durumda. Birincisi kapalı balkon olarak nitelendirebileceğimiz, manzaraya en yakın kısım, diğeri ise normal ailelerin tercih edebileceği üst bölüm. Biz tabii ki manzaranın en güzel olduğu kapalı balkon kısmını seçtik. Garson arkadaşların ilgisi son derece iyiydi, sipariş verirken güleryüzlü olmaları, sizinle her dakika ilgilenmeleri ama bir yandan da çok fazla yanınızda bulunmadan özelinize saygı duymaları çok düşünceli bir davranış.
Bu aslında çok basit ama tutturması bir o kadar zor bir iş. Bu yüzden belirtmeden geçmek istemiyorum, ideal bir garson her dakika yemek yiyen müşterinin yanında beklemez. Çünkü bu müşteriye rahatsızlık verir, konuşacağını konuşamayabilir. Ben özel bir gece olduğu için yanımda gelen kişiyle biraz özel konuşarak vakit geçirmek istedim. Burayı tercih etme sebebim tamamen buydu. Normal bir garsonun, tabaktaki yemekler bitince direk önünüzden alması gerektiğini düşünebilirsiniz. Fakat burada, özellikle çiftlerin arasındaki konuşmayı bölmemek için beklemeleri, hem mesafeyi koruyup hem de özenle ilgilenmelerinden ben çok memnun kaldım. Buna çok dikkat ettikleri için de çok teşekkür ederim.
Diğer bir yandan, masanın düzeni, genel olarak ortamın loşluğu ve sessiz sakin oluşu, buranın tam anlamıyla İstanbul'un en güzel "fine dining" restoranlarından birisi olduğu su götürmez şekilde kanıtladı. Üstelik, daha yemeklerden bahsetmedim bile. Siparişinizi özel olarak alan garsonlar, öncelikle masaya bir ekmek tabağı getiriyor. Bununla beraber bir kaç peynir çeşidi daha geliyor. Her damağa uygun ekmek gelirken, beraberinde gelen peynirlerin özenle seçildiğini de söyleyebilirim.
Ara Sıcak olarak: Kalamar Tava
Biz arasıcak olarak kalamar tava söylemeyi tercih ettik. Deniz ürünleri arasında en sevdiğimiz şey olan kalamarı burada yemek istedik. Pişman da olmadık, normalde hayatta tartar sosu yemem. Mayonezli olduğu için ve mayonez de sırf yağ olduğu için pek sevmem böyle sosları. Fakat burada gelen tartar sosu o kadar hafif ve lezzetliydi ki, sadece bir deneyeyim dediğim sosu yiyip bitirdim. Kalamarlar ayrıca lezzetliydi, gerçekten bu kadar lezzetli bir kalamarı daha önce yediğimi hatırlamıyorum. Masaya gelen tabak aynen şu şekilde gözüküyordu;
Bu kalamar masaya çok hızlı şekilde geldi, ara sıcak olduğu için zaten öyle olması gerekiyordu. 2 kişiye gayet yetecek kalamarı yemekle o kadar meşguldük ki, fotoğrafını çekmeyi yarısında akıl ettik. Bu yüzden özür diliyorum, gerçekten güzel bir kalamardı. Çoğu restoran bu tarz ara sıcakları dondurucudan çıkartıp direk fritöze atarak masanıza getiriyor. Bu yüzden masanıza gelen tabak aşırı derecede yağlı oluyor. Bu tarz ara sıcakları gerçekten çok yememeye çalışıyorum. Fakat bizim masamıza gelen kalamar gerçekten çok iyi pişirilmiş, günlük ve taze olduğunu düşünüyorum çünkü dondurucudan çıkmış gibi bir dokusu yoktu.
Kısacası, diğer ara sıcakları bilmem ama, bu kalamar bir ara sıcak için fazla iyiydi diye düşünüyorum. Aksi takdirde tartar sosunun dibini sıyırmazdım sanırım.
Izgara Dana Bonfile
Izgara dana bonfile, tabii ki benim tercih edebileceğim ana yemekler sıralamasında birinciydi. Hani şöyle lokum gibi et derler ya, güzel bir akşam yemeği için ben başka bir tercih yapabileceğimi düşünmüyorum. Medium rare olarak siparişi verdim, çok kısa sürede masamıza şu şekilde bir tabak geldi;
Hemen tabağı açıklayayım, tabağın üst tarafında yer alan üzerine kaşar koyularak pişirilmiş bir domates bulunuyor. Gayet güzeldi bu domates, alt tarafında ise kare şeklinde kesilip frınlanmış patatesler bulunuyor. Zen tarlası gibi gözüken sos, mantar sosu. Yanında da ekşi kremalı ve mozerella peynirli ıspanak kökü bulunuyor. Tabii ki tabağın ana malzemesi olan 400gr (sanırım) bonfile dana eti bulunuyor. Bu gerçekten tam ayarında pişirilmiş bir bonfile idi, üzerine dökülen sos gerçekten güzeldi. Ayrıca tabakta, sırf süs için koyulan, yenilemeyecek hiçbir şey yoktu. Ispanak kökü mesela, hoş durmuş diye koyulmuş gibi duruyor, fakat gayet lezzetliydi, bunu nasıl böyle güzel pişirip şekilli koyabilmişler diye düşündüm. Haşlasalar dağılır, kızartsalar sertleşir. Hani gerçekten özel bir işçilik olduğu ortada.
Etin lezzeti gerçekten tam istediğim gibiydi, bu o kadar beklentimi karşıladı ki, bugüne kadar yediğim en iyi bonfile et listesinde ilk 3'e net girer. Tartışmasız bir çok insanın da gireceğini düşünüyorum. Bu yüzden uzatmaya da gerek yok, yiyip yiyebileceğiniz en güzel bonfile etlerden bir tanesini burada yiyebiliyorsunuz. Ayrıca bu ete, yanındaki mantar sosu da çok yakışıyor. Mükemmel bir tabak, eleştirilecek tek bir yanı bile yok açıkçası. Farkettiğim tek bir şey vardı, onu da söylemeye çekiniyorum ben bilmiyorumdur belki diye. Patatesler fırında bir tık daha fazla kalabilirmiş, büyük oldukları için orta kısımları çok pişmemiş gibiydi. Evde ben yapsam, tabağın masaya gelme süresinin 3 katını bana verseler, sadece patatesi bu şekilde pişirecek olsam beceremem. O yüzden bu bir sorun değil, bu kadar doyurucu bir tabak olmasına rağmen hepsini yedim, affetmedim. Bu tabak o kadar güzeldi ki, gerçekten acaba bu patates böyle midir normalde söylersem bana gülerler mi acaba dedirtti. O yüzden bu notu düşüyorum ama, beğenmedim demek değil yanlış anlaşılmasın.
Şişte Izgara Kuzu Şaşlık
Izgara kuzu şaşlık daha hoş duran, daha soft bir tabaktı. Masaya ızgara dana bonfile ile beraber geldiler, gerçekten görüntü ve lezzet olarak mükemmel bir tabaktı. Yine aynı şekilde tabakta yenmeyecek, sırf şov olsun diye konulan özensiz hiçbir şey yoktu. Zaten beklediğimiz performansı gösterdi, bizi yanıltmadı. Masaya gelen 2. tabak Şişte Izgara Kuzu Şaşlık aynen bu şekilde duruyordu;
Şimdi soracaksınız, bunu da mı sen yedin diye. Hayır, fakat tabaktaki her şeyin tadına baktım. Öncelikle tabaktaki şeyleri tanıtayım, şişte gördüğünüz, soğan suyu ile marine edilmiş kuzu şaşlık. Altında güzel bir yufka ekmeğimiz bulunuyor. Yanında pişirilmiş domates ve biber ile geliyor. Tabağın sol tarafında yer alan şey, cevizli patlıcan beğendi. Hemen üstündeki de yine fırınlanmış tereyağlı körpe (kabuklu) patates.
Kuzu şaşlık, inanılmaz derecede yumuşaktı. Hani lokum kıvamında olan bonfileden daha yumuşak ve lezzetliydi diyebilirim. Baya güzel pişirilmişti. Hani 1 hafta önce gitmeme rağmen, hala tadını ve dokusunu net şekilde hatırlıyorum. Patlıcan normalde sevmem, fakat burada o kadar güzel yapmışlardı ki, kıvamı lezzeti ve dokusu mükemmeldi. Kıvamı patates püresi kıvamında olduğu için ben beğendim. Normalde patlıcandan nefret eden birisi olarak, patlıcanlı bir şeyi beğendim demekten hazetmem, fakat güzeldi.
Patatesi de beklediğimiz gibi mükemmeldi. Tabak üzerine söylenecek çok şey yok, sadece burada ekmeğin hazır olmaması belki bir tık daha iyi olabilirdi diyebilirim. Hazır yufka ekmeğinin kötü bir yanı yok, fakat taze pişmiş bir tandır ekmeği olsaydı emin olun daha farklı olurdu diye düşünüyorum. Yine de, gittiğinizde yiyebileceğiniz çok özel tabaklardan birisi Izgara şişte kuzu şaşlık. Çekinmeden sipariş edebilirsiniz, gayet beklediğiniz performansın üstünde bir lezzeti var.
Tatlı olarak: Çikolatalı Sufle
Çikolatalı sufle tabii ki gittiğimizde seçebileceğiniz en güzel tatlılardan bir tanesi. Çok ağır olmayacağını düşündüğüm için ben bunu seçtim. Pişman da olmadım, çok doyurucu bir yemekten sonra hafif bir tatlı olarak çok iyi gittiğini düşünüyorum. Masamıza hemen yemekten sonra geldi. Nasıl bu kadar kısa sürede pişirebiliyorlar bilmiyorum, fakat masaya gelen tabak aynı şu şekildeydi;
Bu sufle ve dondurması, gerçekten çok hoş bir sunumla geliyor. Bitter çikolata ile yapılan, hafif kıvamlı bu sufle yemeğin yanında gidebilecek en güzel tatlı. Kıvamı biraz daha yoğun olabilirdi, fakat yanında gelen çilekli dondurma ile bu açığı kapattığını düşünüyorum. Gerçekten, aralık ayında bu kadar güzel çilekli dondurmayı nereden bulmuşlar bilemiyorum. Ama sufle tabağı, kesinlikle sipariş edilebilir, güzel bir tatlı. Ayrıca şekersiz bir bitter çikolatadan yapıldığını da söylemek gerek. Tatlı olarak nitelendiriliyor ama içine şeker boşaltılmış boş bir tatlı değil.
Genel Değerlendirme
Ouzo Roof Restoran, özel günlerde gidebileceğiniz, mükemmel bir fine dining restoranı. Çok kalabalık olmayan ortamı, sessiz sakin sohbet edebilmeniz için ideal. Tabakların güzelliği ve Uğur Şef'in lezzetine söylenecek bir şey yok. Kesinlikle parasını hakeden, masa örtüsünden tutun lavabolarındaki mendillere kadar her şeyin özenle düzenlendiği İstanbul'un en sade ve şık restoranlarından birisi. Ben fiyatı abartılmış, sırf şov için gidilen mekanlardan zerre hazetmem. Özellikle sırf instagramda popüler olduğu için, özensiz yemeklere fahiş fiyatlar isteyen, garsonların zerre ilgilenmediği mekanlardan ekseriyetle uzak dururum.
İşte Ouzo Roof Restoran, bunun tam tersi. Kaliteli yemek yemek, aileniz ve sevdikleriniz ile güzel vakit geçirmek için gidebileceğiniz nadide bir mekan. Her şey son derece kaliteli, ama hiçbir şey kaliteli diye şova çevirilmemiş. Sade ve şık ortamı her noktasında özenle düşünülerek yapılmış şeylerle dolu. Masalardaki küçük lambalar bile, özenle ortamın derecesine göre ayarlanmış.
Fiyatlara gelecek olursak, normal bir restorandan tabii ki pahalı. Normal bir insanın her gün gidebileceği bir yer değil. Fakat imkanınız varsa, özel geceler için seçebileceğiniz bir yer. Ben özel bir gece için burayı seçtim, gerçekten beklediğimden çok daha güzel bir akşam geçirdim. Benim için özel bir gece olduğunu bilen garson arkadaşlar, bahsettiğim gibi bize hem mahremiyet, hem de ilgilerini gösterdiler. Yani parasını hakediyor mu diye soracak olursanız, fazlasıyla hakediyor.